Kilonuzun nedeni kişiliğiniz olabilir !
Dr.Fevzi Özgönül, yapılan diyetlere rağmen kilo verilememesinin sebebinin kişilikten kaynaklanabileceğini söyledi.
Özgönül, konuyla ilgili olarak şu açıklamalara yer verdi:
“Bir çok diyeti, çeşit çeşit egzersizleri ve her türlü çareyi denediniz ama yine de kilo veremediniz mi? Hatta belki de kilo aldınız. Belki de bu kadar uğraşa rağmen kilo verememenizin nedeni kişiliğinizden kaynaklanabilir. Kişiliğiniz zayıflamak yada formda kalmak için yaptığınız diyeti sabote ediyor olabilir. Kilo alınmasına ve verilememesine neden olabilen kişilik çeşitlerinden bazıları şunlardır;
Tembel ve uyuşuklar : Bu tür kişilikte olanlar genelde hazıra düşkünlerdir. Sağlıklı ve düzgün beslenemezler.En kolay yoldan tok hissetmeye çalışırlar. Bu kadar kötü beslendikleri halde, aldıkları bir zayıflama ilacının onları zayıflatacağına ve her şeyi yoluna koyacağına inanırlar. Bu kişilikte olanların en başta böyle bir zayıflama mucizesi olmadığını anlamaları gerekir. Bedenimizi düzgün beslemezsek, ona ihtiyacı olan protein, yağ ve vitamin mineralleri vermezsek, bedenimizin ideal yapısına geri dönemeyeceğini ve dolayısı ile zayıflayamayacağını öğretmek gerekir. Zayıflamanın, aç kalarak değil düzenli ve besleyici gıdalar ile olabileceğini bilmeliler.
Karbonhidrat delisi olanlar: Bu gruba dahil olanlar karbonhidrat yemeden yapamazlar, ya tatlı, ya ekmek, ya hamur işi yiyecekler veya meyve yemek isterler. Başka türlü mutlu olmaları mümkün değildir. Aslında bu gruba dahil olanlar bebekken mamalarını gayet güzel yiyerek büyümüşlerdir. O dönemde mamalarını yiyerek büyüyebildiklerine göre sindirim sistemlerinin yardımı ile mamalarının içerisindeki karbonhidratları proteinleri ve yağları sindirebilmişler demektir. O dönemde şeker istemeyen bedenleri , bu sindirim işlemini yapamadığı için dışarıda fabrikada sindirime ihtiyaç duymadan şekere dönebilecek şekilde üretilen tatlı ve hamur işi gıdaları istemeye başlamıştır. Karbonhidrat düşkünleri,eğer bir süre düzenli beslenirse ve tatlı – hamur işi gıdalardan uzak dururlarsa, yiyecekler sindirimi düzeldiği için bu istekleri de azalacaktır.
Aşırı çalışkan ve işkolik olanlar : Bu kişilikteki kişiler için iş o kadar önemlidir ki, sabah bir parça simit veya azıcık bir tost sanki akşama kadar bedenlerine yeter de artar. Bu tarz sağlıksız bir beslenme yüzünden akşam çok acıkmış olurlar, önlerine ne gelirse yemeye çalışırlar. Sonra da neden ben akşam yemek yemeden duramıyorum diye düşünürler. Kendilerini düzgün beslemedikleri için şişmanlık onların kaderidir Bu gruptakiler ‘‘ben yemiyorum ki ,neden şişmanım’’ diye yakınırlar. Aslında yemedikleri için bedenlerine düzgün bakamadıkları için şişman olduklarına bir türlü inanamazlar. Tek ihtiyaçları, önce kendi bedenleri ve bedenlerinin ihtiyaçlarıdır. Mevzu bahis bedenimiz ve sağlığımızsa gerisi teferruattır.
Sabırsızlar: Bu tip kişiliğe sahip olanlar kilo vermek konusunda da çok sabırsızdırlar. Onlar için yemedikleri zaman kiloların hemen gitmesi gerekir. Her sabah aç karına tüm giysilerini çıkarıp tartılırlar. Giydikleri çorabı bile çıkarıp öyle tartılılar ki tam gramı görebilsinler. Sabah kahvaltı yapmamak onlar için 500 gr kayıp, öğlen yemedikleri yemek 1 kilo kayıptır. Böyle bir performansla haftada 10 kilo hedeflerler. Ama ne yazık ki haftaları pazartesi sabah başlar ve en geç salı öğlen biter. Böylece 10 kilo hedeflerine ulaşamazlar üstelik çok aç oldukları için bin bir zahmet ile verdikleri 1-2 kiloyu da fazlası ile geri alırlar. Bu kişiliğe sahip olanlara önerimiz atladıkları er öğünün ödemedikleri bir fatura olduğunu unutmamaları ve bu faturaları eninde sonunda ödemek zorunda kalacaklarını hatırlamaları. Sağlıklı ve düzenli beslenmek bedeni güçlendirir ve obeziteyi yenebilmesini sağlar.
Kararsızlar: Bu gruba dahil olan kişiler bir türlü ne yapacağına karar veremezler, 1-2 gün diyet yaparlar. Biraz kilo vermeye başlayınca heveslenip spora başlarlar. Sporu abarttıkları için daha çok acıkırlar. Daha çok acıktıklarında nasıl olsa spor yapıyorum diye yemeye başlarlar. Diyeti bırakıp spora devam ederler. Zamanla sporu da devam ettiremezler ve daha çok kilo almış olarak hayatlarına devam ederler. Bu gruptakilere önerimiz hiçbir spor yediklerinizi eritemez. Sporu sindirim sistemini daha iyi çalıştırmak için yapın. Kısaca spor harcamak için değil sindirimi güçlendirmek için yapılmalı ve özellikler gece hiçbir şey yemeden önce çok yorulmadan yapılmalıdır.
Abur cubur ve hazır emek yiyicileri: Her yemedikleri öğünde kar ettiklerini düşünürler, fakat arada yedikleri abur cuburu hiç hesaba katmazlar. Genelde güzel besleyici bir yemek yemek yerine, daha kolay ulaşabilecekleri ve karbonhidrat oranı çok olan hazır yemekleri tercih ederler. Düzenli beslenemedikleri için kendilerince hiçbir şey yemedikleri halde, bir türlü kilolarından kurtulamazlar. Bu gruptakiler düzenli beslenmeye geçmeli , mutlaka sabah kahvaltı ve öğle yemeğini yemeleridir. Böylece zamanla abur cubur istekleri azalır ve daha iyi beslendikleri için bedenleri gücenir kilo probleminden kurtulurlar.”