Son günlerde artan intihar vakaları toplumda büyük endişeye neden olurken Mirkelam Sağlıklı Yaşam Merkezi Psikologlarından İpek Erturhan, intiharların bireysel bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmemesini istedi.
İntihar vakalarının artmasının çok fazla nedenleri bulunduğuna dikkat çeken Psikolog İpek Erturhan, öncelikle soruna toplumsal bir sağlık krizi olarak bakılması gerektiğini söyledi. Erturhan, “Ülkemizde son dönemde artmış olan intihar vakaları, hem toplum açısından yoğun bir endişe uyandırmakta hem de bireylerin ruh sağlıkları açısından daha fazla farkındalık kazandırılması gerektiğini gözler önüne sermektedir. İntiharların artış sebepleri arasında ruhsal bozukluklardan, sosyoekonomik faktörlere kadar geniş bir yelpazeye yayıldığı aşikardır. Ne yazık ki bu vakaların yalnızca bireysel bir problem değil, toplumsal bir sağlık krizi olduğunun kabul edilmesi, çözüme ulaşma yollarının da bu duruma göre şekillenmesinde etkili olmaktadır” dedi.
Mirkelam Sağlıklı Yaşam Merkezi Psikologlarından İpek Erturhan, intihar vakalarının nedenleri arasında sosyo ekonomik faktörlerin önemli bir yer tuttuğunu söyledi. İşsizlik, ekonomik belirsizlikler ve gelir düzeyinin hayat standartlarının altında olması gibi faktörlerin intihar vakalarının artmasında büyük bir rol oynadığını belirten Psikolog İpek Erturhan, “Maddi zorluklar ve gelecek kaygılarıyla baş edememek, çaresizlik duygusunu ortaya çıkarabiliyor. O nedenle bireyler, çözüm odaklı olmak yerine bir kaçış yolu olarak intiharı seçebiliyor” şeklinde konuştu.
Ruhsal Sorunlar Tedavi Edilmeli
Psikolog Erturhan, şöyle devam etti: “İntihar vakalarının çoğunlukla altta yatan bir ruh sağlığı probleminin belirtisi olduğu kabul edilebilir. Kaygı bozuklukları, depresyon veya bazı travmatik olaylar kişiyi intihara kadar sürükleyebilmektedir. Toplum içinde bu tür psikolojik sorunlar yaşayan insanlara yapılan damgalamalar, kişiyi yardım almaktan uzaklaştırmakta ve çekinmesine sebep olmaktadır.
Sosyal Medya Faktörünün Önemi Büyük
Günümüz dijital dünyasında, sosyal medyanın hayatlarımız üzerinde belirleyici bir faktör olduğu inkar edilemez haldedir. Genç kesim, ‘sergilenen mükemmel yaşamlar’ sayesinde kendilerinin yetersiz, değersiz ve bedenlerini güzel bulmama gibi düşüncelere kapılmalarını arttırmaktadır. Ayrıca siber zorbalık, yorumlar ve mesajlar üzerinden yapılan linç kültürü de kişiyi yoğun bir bunalımla beraber intihara sürükleyebilmektedir.
“Travmatik Yaşantılar İntihar Vakalarına Yolaçabiliyor”
Geçmişte yaşanan veya hala yaşanmaya devam eden travmalar kişide intihar riskini arttırmaktadır. Bunlar cinsel travma ve istismarlar olabileceği gibi savaş, doğal afet veya ölümcük hastalık süreçlerine tanık olma şeklinde olabilir. Bu tarz travmalar kişiyi ‘kurtuluş yolu’ olarak gördükleri intihara götürebilir.
“Madde Kullanımı Psikolojik Bozuklukları Tetikleyebiliyor”
Madde ve alkol kullanımları, bireyin karar verme mekanizmalarını ve ruh hallerini olumsuz etkilemektedir. Madde kullanımları bazı psikolojik bozuklukları tetikleyip ağırlaştırabilir. Bozulan duygusal denge sebebiyle de kişi, ani ve risk dolu kararlar alarak intihara sürüklenebilir.”
İntiharları Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
Psikolog İpek Erturhan, intihar vakalarının çözüm yolları ile ilgili olarak da şunları söyledi: “İntihar vakalarının sebepleri genel itibariyle karmaşık ve çok boyutlu olabilmektedir. Bireylerin yaşadığı zorluklar, çevrelerinden maruz kaldıkları baskılar ve psikolojik rahatsızlıklar intihar kararlarını tetikleyebilmektedir. İntiharı önlemek için ruh sağlığı desteklerinin yaygınlaştırılması, bireylerin psikolojik destek hizmetlerine ulaşımının kolaylaştırılması, ekonomik ve sosyal adaletin sağlanması ve kişinin sorunlarını paylaşabileceği güvenli alanların yaratılabilmesi bu vakaların azaltılması konusunda önemli sayılabilir.”