Gaziantep’ten İsrail’e sert tepki

Gaziantep’ten İsrail’e sert tepki
11 Mayıs 2021 18:16 Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep’ten İsrail’e sert tepki

Gaziantep’te sokaklara çıkan çok sayıda gönüllü kuruluş temsilcileri İsrail’i protesto etti. Protesto sırasında Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet Gök, Gaziantep Gönüllü Kuruluşları adına yaptığı açıklamada “Mescidi aksa özgürleşmeden insanlık özgürleşemez” dedi.

Gök, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Filistin, saldırı altında. Kudüs, kirli postallar altında eziliyor. İlk kıblemiz Mesicid-i Aksa, gettolaşmış ruhların, terörist canilerin tasallutu altında.Ve bir halk direnmeye devam ediyor, iki yüzlü dünyaya inat, başını kuma gömenlere inat. Bir halk, bir ümmet ölüme aldırış etmeden, korkak düşmanın üzerine yürüyor, atsız pusatsız. Utan dünya. Utan insanlık.  Biz bugün burada hatırlatma yapmak için, o, teröre karşı direnen ve her neresinden bakarsanız bakın insan olmanın onurunu kurtarmak için, imanın izzetini korumak adına çoluk çocuk demeden, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık.  Coviti, stratejik bir aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya saldıran terörist İsrail’in yaptıklarını telin etmek için buradayız. Ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve onların kurduğu sistemin kendisi terörist İsrail’in kanlı stratejisini desteklemektedir.  Onun için İşgal Devleti bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir. Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistinde, Kudüste bizim kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya,

bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri insanlığın yüzüne çarpmaya devam edeceğiz.

Nasıl ki orada kardeşlerimiz direniyor…

Bu kör düzene karşı Biz de burada direnmeye devam edeceğiz.

Yılmayacağız!

Usanmayacağız!

Orada, insanlığın haremine yapılan saldırıya karşı direnen yiğitlerin sesi olacağız, sözü olacağız, bu küresel kirli stratejiye karşı biz de burada direneceğiz.

Kardeşlerim…

İsrail bir yalan üzerine kurulmuştur.

Siyonist rejimin oluşturduğu bu yalan düzeni elbette yıkılacak, bunu imanımız kadar biliyoruz.

Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, pusabilir.

Fakat biz zulmün abad olmayacağına iman etmişiz.

Filistinde, teknolojiye sırtını dayamış küresel ebrehenin fillerine karşı taşla sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini göreceğiz inşallah.

Biz biliyoruz ki;

İsrail, asırlardır o bölgede hep düşman üreterek var olmaktadır.

Evet, İsrail, korkularının esiridir.

Ve İsrail, holokost endüstrisinden beslenen lobilerin esiri olduğu için şiddeti politikalarının merkezine koymuştur.

Biz imanımızla buradayız, yüreğimizle buradayız ve tarih şuurumuzla buradayız.

Tam da bu sebepten diyoruz ki, korku ve şiddet üzerine inşa edilmiş hiçbir sistem ayakta kalamaz.

Korku ve şiddetin üreteceği tek şey vardır o da terör.

İsrail’in bu bölgeye yerleşme sürecine bir bakın, temelinde terör göreceksiniz.

İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk cumhurbaşkanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir.

Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır.

Kardeşlerim…

Siyonistlerin ilk saldırılarını hatırlamadan…

İşgal edilen ilk şehir Hayfayı hatırlamadan…

İki yüzlü emperyalistlerin takındığı tavrı bilmeden…

Mescid-i Aksaya yapılan saldırıları anlayamayız.

Vadedilmiş topraklar bu kanlı sistemin motivasyon kaynağıdır.

Holokost endüstrisinden beslenen lobiler, bu kanlı çarkın başındaki yapılardır.

Ve maalesef bu yapılarla işbirliği yapan nevzuhur devletçikler, kabileci kafalar, mücadeleyi içten baltalamaktadır.

Ama bu hak ve batılın mücadelesidir.

Bu insanlık ve adalet mücadelesidir.

Bugün İsrail ve onu destekleyenlere karşı, onunla işbirliği yapanlara karşı verilecek mücadelenin sonunda insanlık adalete ulaşacaktır.

Tarih İsraili devlet olarak, bilim siyonizmi fikir olarak reddetmiştir. Bu açık ve net.

Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında;

İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir.

Bakınız; bir Filistinli çocuğun gözünden düşen bir damla bugün insanlığın bütünü için Nuh tufanı hükmündedir.

Hepimizi kurtaracak Nuhun gemisi ise İsraile karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da adalat için mücadeledir.

Bunun yolu da hükmü de bellidir:

Adı Filistin başkenti Kudüs, manevi zemini Mescid-i Aksa olan Bağımsız ve Özgür bir devlettir.

Siyonizmin bilindik ilüzyonlarını aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadeleye devam edeceğiz.

“Asra yemin olsun ki, insanlar ziyandadır. Yalnızca iman eden ve salih amel işleyenler müstesna Onlarki Hakk’ı ve sabrı ederler” İlahi hükmünce hareket edip adalet sağlanıncaya, Mescidi Aksa ve Kudüs özgürleşinceye ve dahi Filistin bağımsızlığına kavuşuncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.

 

Herkes bilsin ve duysun ki,

Mescid-i Aksa barış dini İslamın ve Müslümanların mabedidir.

Bununla birlikte, bu kutlu mabed barış ve huzur için bütün insanların haremedir.

Herkes bilsin, duysun ve inansın ki;

Kudüs Filistindir.

Kudüs İslam şehridir.

Kudüs, bütün inançların medeniyet birikimidir.

Ve herkes şunu görecek ki;

Filistin, örgür ve bağımsız yaşayacak.

Filistin, Siyonist işgalden, Filistinliler Siyonist vahşetten çok yakında azad olacak.

İnanıyor ve iman ediyoruz, zulüm değil adalet hakim olacak.

Mehmet Akif  İnan’ın

Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde Götür Müslümana Selam diyordu Dayanamıyorum bu ayrılığa Kucaklasın beni İslam diyordu

satırlarındaki kucaklaşma gerçekleşecek, Aksa’da Siyonist postal izleri temizlenecek, insanlık ve Müslümanlar ve onlara kulak veren devletler hem küresel hem de diplomatik intifada başlatacaklar.

 

Biz buna varız.

Biz, müslümanlar olarak, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve adalet arayışı içinde olan her kesime bu mücadelede yerini alması için bir çağrıda bulunuyoruz.

Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir.

Çünkü adaletin düşmanı Siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir.

Mescid-i Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz.

Çünkü özgürlüğün en büyük düşmanı siyonizmin yeşerdiği bu kirli düzendir.

Filistin’deki vahim durumu ve İsrail’in hukuk tanımaz uygulamalarını görüşmek üzere BM, Arap Birliği gibi kurumlar toplanacakmış. Onlara ve İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz:

Biz müslüman halklar artık kınama mesajı falan duymak istemiyoruz bölgede hakka hukuka uygun kararları yerine getirecek çok uluslu barış gücü istiyoruz.

Eğer Birleşmiş Milletler denen yapı İsrail’in haksız, hukuksuz ve hiç bir kutsala sığmayacak zulüm ve katliama varan insanlık suçlarına karşı çözüm üretmiyor, bu haksızlık ve adaletsizliklere bir son vermiyorsa, İslam ülkeleri bir araya gelmeli ve ortak bir barış gücü kurup terör devletine anladığı dilden bir cevap vermelidir.

Bu ordunun başında da adını peygamber efendimiz hz. Muhammed’den(sav) alan Şanlı Türk ordusu olmalıdır.

Devlet büyüklerimizi bunu sağlamaya yönelik harekete geçmeye davet ediyoruz.

Şanlı ordumuz  önderliğinde oluşacak bir barış gücü sadece Türkiye müslümanları için değil tüm dünya müslümanları için hatta oradaki hristiyanlar için bile açık bir tehdit haline gelmiş olan kendinden başka herşeyin ve herkesin onlara hizmet etmek için yaratıldığına inanan sapık siyonist zihniyetin bertaraf edilmesi ve gücü kadınlara ve çocuklara yeten korkak paralı askerlere haddinin bildirilmesi için harekete geçmeli, Filistin, Ortadoğu ve tüm dünyaya yeniden barış ve huzuru getirmelidir.

Tüm dünya mazlumlarını zulüm, kan ve gözyaşından kurtaracak olanlar Selahaddin-i Eyyubi’nin, Fatih Sultan Mehmed Han’ın torunlarıdır. Bu sebeple kimse inisiyatif almasa da Anadolu’nun asil evlatları almalı ve Nizam-ı Alem için, İla-i Kelimetullah için cehd eden ecdadına layık evlatlar olarak Filistin’e Özgürlük getirecek ekonomik, siyasi ve askeri her türlü tedbiri almalıdırlar.”

 

 

 

 

 

Bir Yorum Bırakın

Köşe Yazarlarımız

Meltem Etoğlangil

Erzincan altın madeni kazası

Babı Şefkat Nur

İTTİHAD-I İSLÂMI ISRARLA ÖNEMSEMEMEK

Leyla Gevrek

Kendimi Arıyorum

Yusuf Soner Erdem

Farkımız Ne?

Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe

TÜRKİYE’Yİ ÇEVRELEYEN ABD ÜSLERİ

Tuğba Zehiroğlu

BİTSİN ARTIK

Ziynet Yıldırım

ÖLDÜRMEYECEKSİN

Facebook

Twitter

Anketler

Sitemizi yararlı buluyor musunuz?

Anket Sonuçları

Yükleniyor ... Yükleniyor ...