Kadın tarihinin geçmişine şöyle bir bakıyorum da…
Dilimden şu sözcükler dökülüyor “sonumuz değişmiyor…”
Diri diri toprağa gömüldük dönemin adı cahiliye dönemi.
Hor görüldük abiden, babadan, hatta dayıdan, amcadan şiddet gördük kılıfın adı terbiye.
22.yüzyıla geldik eğitim oranımız arttı kadın dernekleri arttı bilinçlendik.
Çalışma hayatında, sosyal hayatta artık daha fazla yer aldık bu kez ne oldu: Kıskançlıktan sözde bizi en çok sevenler (baba, eş, sevgili, kardeş…) tarafından öldürüldük.
Ölüm haberlerimizin arkasından kadının yeri evidir, okuyup tepemize çıktılar çalıştılar eşlerini saymadılar, boşanmasaydı eski eşi peşine düşer tabi vs. denildi.
Çoğu kişi yine bu olayı cinsiyet meselesi yaptı “olacağı buydu” diyenler bile oldu.
Ölen ezilen, hor görülen, hayatı esir edilen, köleleştirilen, insan demediler.
Dilleri mi varmıyor zihinleri ayırt mı edemiyor bilemiyorum? _
Koca dünyaya evlat oluyorsun baban, genç oluyorsun sevgilin, evleniyorsun kocan dar ediyor.
Sonumuz, zaman ne olursa olsun değişmiyor.
Eğitimimiz ne olursa olsun değişmiyor. Manşetler bile değişmiyor yine bir kadın cinayeti…
Cani (eski eşi, sevgilisi) tarafından öldürüldü diye atılıyor.
Sonra ne oluyor sosyal medya gündemde bir kaç gün tutuyor.
Bir kaç gün içerisinde unutuluyor.
Taki yeni bir son haberi gelene dek.
Galiba kıyamete kadar biz kadınların sonu değişmeyecek.