Her yeni güne acı bir çocuk olayı damga vuruyor.
Haberlerde ünlü sapık milyarder Jeffrey Epstein’in örgütünün, 1999 depreminde sahipsiz kalan Türk çocuklarını kaçırıp, fuhuş yaptırdığı iddiasını okuyorum bir kaç gündür yüreğim dayanmıyor.
Olay Türkiye’ye de sıçrayınca daha fazla ilgimi çekti.
Epstein davası ne diye soranlar için kısa bir açıklama yapıp içimdekileri kelimelere dökmeye çalışacağım.
Jeffrey Epstein’in iğrenç skandalı 2019’da patlamıştı.
Daha sonra da cezaevinde intihar ettiği açıklandı. Ama buna kimse inanmadı.
Belli ki Epstein’in pedofili partilerine ev sahipliği yapan adasına giden ve aralarında devlet başkanları, oyuncular, şarkıcılar ve diplomatların yer aldığı “portföy”, Epstein’in sonunu getirmişti.
Çünkü elinde bu kişilerin (Ehud Barak, Kevin Spacey, Michael Jackson, Prens Andrew, Bill Clinton ve Barack Obama) çocuklarla çekilmiş iğrenç görüntüleri olduğu iddia ediliyordu.
Tekrar gündeme gelme sebebi ise dosya halka açıldı ve bilgilere herkes ulaşmaya başladı.
Bununla birlikte haber kirliliği de ortaya çıktı.
Ama çok yakın bir dönemde büyük bir deprem yaşamış bir insan olarak o korkuyu yaşayan ailelerini kaybeden o çocuklara bir de bunlar yaşatılmışsa “kıyametin hala kopmamasına şaşırıyorum.”
Ölen evlatlarının acısını yaşayan ailelerin yerine kendimi koyamıyorum.
Empati bile yapamıyorum bu kötülüğün kaçıncı boyutu aklım almıyor artık.