“(Ben) cinleri ve insanları, ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım!..”
(zariyat, 56)
“Hayatı veren O’dur. Ve hayatı rızıkla idame eden de O’dur.
Ve levazımat-ı hayatı da ihzar eden yine O’dur.
Ve hayatın âli gayeleri O’na aittir
ve mühim neticeleri O’na bakar; yüzde doksan dokuz meyvesi O’nundur!..”
(20.mektup)
“Bu âyet-i uzmânın -büyük âyetin- sırrıyla,
insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gāyesi;
Hâlık-ı Kâinât’ı -kâinâtın yaratıcısını- tanımak ve O’na îmân edip, ibâdet etmektir…
Ve insanın vazîfe-i fıtratı -yaratılış vazifesi-
ve farîza-i zimmeti -boynunun borcu-, ma‘rifetullah ve îmân-ı billahtır
-Allah’ı tanımak ve îmân etmektir-
ve iz‘ân -tam idrak ettiği gayesi ise,-
ve yakīn -şübhesiz bilmek- ile vücûdunu ve vahdetini –birliğini- tasdîk etmektir!..”
(Şuâ‘lar, 7. Şuâ‘, 95)