ALLAH’IM GÜNAH YAZMA
Bazen felek mi vurur alın yazısı mı bilemeyiz!
Küçükken yaralanan çocukların yaraları daima sızlar.
Çocuklarımızı dinlemiyoruz anlamıyoruz neler çektiğini kör olan gözlerimizle malesef göremiyoruz.
Babası daha doğmadan ölmüş olan, çocuklar…
Saf tertemiz melek olan çocuklar…
Daha doğmadan hayata yenik başlayan çocuklarımız.
Annenin yapmış olduğu ikinci evlilik, çocukların korkulu rüyası haline geliyor. Kabus üstüne kabusları yaşayan mis kokulu kuzularımız.
Öz baba sıcaklığından bir ömür uzak olacak meleklerimiz.
Kaçırmak istemedikleri kısmetin sonucunda kız ya da erkek çocuk hastası olan sapık ruhlu üvey babaların tutsağı oluyor.
Tacizci üvey babanın küçücük yürekte yıktığı büyük hayallerin hesabını kim verecek?
Ya da akraba, arkadaş diye güvenip emanet ettiğimiz kuzular…
İki yüzlü hasta ruhlu şeytanlar…
Ne istiyordunuz küçücük kız/erkek çocuğundan?
Ne istiyorsunuz onların geleceğinden?
Cinsel taciz çpcukların kaderini belirler. Ömür boyu kendilerini kirlenmiş, pis,
kötü hissederler.
Acılarını yapayalnız yaşamak zorunda kalan mağdur kuzular, yüreğinde her an sessiz çığlık atarak hayatına devam etmeye çalışırlar .
Sonrasında bozulan psikoloji ve tamir edilemeyen acı yaşıyorlar.
“Kırmızı Oda” dizisindeki Kumru rolünü canlandıran küçük kızın mırıldanarak söylediği cümle kulaklarımda çınlıyor.
Annesini uyuttuktan sonra üvey babanın odasına sessizce gelişini gördükçe avuç içi kadar olan kalbinde fırtına koparan küçük Kumru’nun dilinden…
“ALLAH’IM GÜNAH YAZMA…”
Evet Allah’ım küçük kuzuların olmayan günahına karşılık hayallerini, geleceğini umutlarını söndüren şeytanları da bol ateşli cehennemine kabul buyur.