Bağımlılık sizi esir almasın
İnsan ruh durumunu yükseltmek, daha keyifli, mutlu ve daha üretken hissetmek için yoğun çabalar göstermektedir.“Bağımlılık” kelimesi Latince “adamak; kendini başkasına adamak” anlamlarına gelen “addicere” kelimesinden türemektedir.
Medical Park Gaziantep Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Rıfat İnci, Bağımlılığın bir beyin hastalığı ve yakın tarihimizin en büyük sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Rıfat İnci, Bağımlılık ile ilgili yaptığı açıklamada; ‘’Bağımlı bireyin beynindeki, yapısal ve nörokimyasal değişikliklere bağlı olarak istemli madde kullanma davranışı, zoraki madde kullanımına dönüşmektedir. Bağımlılık biyo-psiko-sosyal bir rahatsızlıktır. Bu doğrultuda bağımlılık; Kişinin alışılmış olan herhangi bir ilaç veya maddeye karşı engellenmesi imkânsız psikolojik ve fizyolojik bir gereksinim duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının çoğalması, alınmadığı bu ihtiyaç giderilmediğinde yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkânsız hale gelmesi olarak açıklanabilmektedir. Bağımlılık süreklilik gösteren bir hastalıktır. Kişinin alışılmış olan herhangi bir ilaç veya maddeye karşı karşı koyamaması, bu maddeye psikolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, alınmadığı zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkansız hale gelmesidir. Bağımlılık süreklilik gösteren bir hastalıktır. Kişiyi uğradığı tüm kayıplara rağmen madde aramaya zorlar.’’ dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. İnci, kişinin bağımlı düzeyde değerlendirilebilmesi için, madde alımını arttırması, yoksunluk belirtilerinden (depresyon-kramp) yaşaması, Madde alınması durumunda rahatlama yaşanması, Ruhsal, bedensel, sosyal zararlar yaşanması, Sorumlulukların ihmal etmesi olarak sıralanabileceğini ifade etti.
Medical Park Gaziantep Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Rıfat İnci, Madde kavramı ile ilgili olarak ise, vücuda girdiğinde ruhsal, davranışsal ve fiziksel değişikliklere neden olan bağımlılık yapabilen, kimyasal uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler olduğunu kaydetti. Bu maddelerin doğal ya da sentetik olabileceğine, madde olarak adlandırılan mateyallerin ise, Alkol, Kafein, Kenevir(Esrar), Halüsinojenler (LSD, meskalin, fensiklidin vb.), Uçucular(tiner, benzin, gazolin, bali vb.), Opiyatlar 8morfin,eroin,kodein,metadon vb.), Dinginleştirici, uyutucu ve kaygı gidericiler, Uyarıcılar, Tütün, Diğer bilinmeyen maddeler olarak açıklandığını belirtmiştir.
Madde bağımlılığı veya diğer davranış bağımlılıkların tedavi edebilir olduğu hakkında sözlerine devam eden Uzm. Dr. İnci, ‘’Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerin maddeyi/davranışı bırakma oranları oldukça yüksek olduğunu açıkladı; Bağımlılık tedavisi; İlaç tedavilerinin yanısıra psiko sosyal değişkenlere dikkat edilerek uygulanacak geniş kapsamlı bir tedaviyi kabul etmedeki gönüllüğü, yaşam olayları, aile ilişkileri bağımlılığın şiddeti ve komplikasyonlarına göre zamanla değişir. Bu nedenle tek bir bağımlılık tedavisi yöntemi yerine kişinin içinde bulunduğu durum(biyolojik-psikolojik-sosyolojik) özelinde tedavi programları geliştirilmelidir. ‘’ dedi.