KIYAMET SENARYOSU Hani bir sinema izlersin ya... Başrol oyuncu ailesiyle birlikte mutlu şekilde tatile gider ve orada başlar tüm aksiyonlar... En mutlu anında yangınların başladığını görür. Ne yapabilirim der ve ailesini güvenli bölgeye aldıktan sonra yangınla mücadeleye katılır. Tüm gücünü enerjisini harcar bir çok kötü olayları engeller. (Sinema bu ya kahraman olur) Şimdi gelelim bizim oynadığımız gerçek sahne ve gerçek oyunculara! Vicdanı keseye koymuş, satmış, vicdansızlar, artık ne derseniz deyin. Türkiye'nin büyümesini çekemeyen vatan hainlerinin doğa savaşını başlatmasıyla yaşanan olaylar. Keşke bu ateş, hayvanları telef olan evi, yuvası, birikimleri, çocukluğu hayali kısaca geçmişi yanan bölge halkının kulaklarda yankılanan feryadı da birer film sahnesi olsaydı. O güzelim yeşil alanlar dumanı tüten kapkara olmuş yeşillerimiz. Tünelin üstü yanarken sen o ateşin altında aracınla geçiyorsun. Tıpkı başrolünü oynadığın bir sahneyi çekiyor muşsun gibi. "Bu senaryoyu sevmedim. Bu sahnelerin yerine orman içinde yaşayan mutlu aileler, ormanda yaşayan hayvan börtü böceklerin mutluluklarını anlatan bir senaryoda oynamak istiyorum." diyecek şansımız olsaydı. Kaç kilometre uzaklıkta olsada yanı başında yanan ormanın sıcaklığını aracının içinde otururken araç koltuğunda ayaklarının yandığını hissetmek ne demek? Yanan ormanın yanında geçerken yakanlara ah ederek derinlerden bedduaların dökülmesi ne demek? Bu soruları canlı yaşayanlara sormak gerek! Devletimizin bu konuda gerekeni gereken kişilere yapacağına inanıyoruz. Kıyamet senaryosunu yazanları Allah 'a havale ediyoruz. Türkiye yanarken yaşayanlar bu senaryoyu asla unutmayacak!