Pazar market fiyatları şaha kalkmış iken halk bir dilim ekmeğe muhtaç iken, kurumlar tarafından dağıtılan makarna, çiçek yağı bir kilo şeker gibi maddeleri alabilmek için kuyruklar oluştururken, hala enflasyon düşecek teraneleri manşetleri meşgul ediyor. Son günlerde yine yetkililerin ağzından iyiye gidiyoruz, şahlanıyoruz gibi bizi avutucu sözler işitmeye başladık. Lakin bu söylemler gerçeği yansıtmamaktadır. Lüks yaşantıları içerisinde vatandaşından bihaber herşeyi günlük gülüstanlık sananlar asgari ücretlinin emeklinin neler çektiğini görmezlikten gelmeye devam ediyorlar. Asgari ücrete ara zam yapılmaması ise zaten zor olan yaşantıyı dahada zorlaştırdı. Peki asgari ücrete ara zam yapmadınız. Neden asgari ücretten hariç her şeye zam rüzgarları estirdiniz? Zamlara dur diyemediniz! Gidişat hiç iyi değil... İnsanlar fırsatcılığa yöneldi. İnsanlar da merhamet kalmamış denetim yok ceza yok göstermelik denetim cezalar maalesef ki bir işe yaramıyor. Serbest piyasa hiç bu kadar serbest olmamıştı. Düşünebiliyor musunuz? 10 bin tl emekli maaşı alan bir vatandaş ve 17 bin tl asgari ücret alan bir vatandaş hele evi de kira ise en düşük kira ise 13 bin tl den başlıyorsa nasıl bu enflasyon düşüyor. Ekonomi düzeliyor gibi laflara inanabilir! Kısacası evine ekmek götürürken bile zorlanan çocugunu marekete götürmemek için evden gizlice çıkan vatandaşı hala hayali sözlerle avutulmak isteniyor. Açlık sınırı diye bir şey var hepimiz o sınırda yaşama mücalesi veriyoruz... Asgari ücret zaten başlı başına bir trajedi... Asgari ücreti belirleyenler asgari ücrete zam verenler dilerim birgün o asgari ücretle yaşamaya mahkum olur. O zaman anlarlar yaşam nasılmış ekonomi uçuyor mu düşüyor mu?