Yeni yerleşim alanlarının başında gelen Beykent geleceğin cazibe merkezi olmaya hak kazanıyor. Yaşanan göç nedeni ile artan nüfus şehri kuzey ve güneye doğru açılmasına neden oldu. Yaşanan büyüme yeni yerleşim alanlarının var olma sebebi açısından kaçınılmazdı. Beykent’te bunlardan biri idi. Dağ başını kısa sürede yaşam alanına çevirdiler. Buraya kadar her şey çok güzel; Fakat yeni yerleşim alanları yapılırken insanları alışkanlıklarından kopararak bu dağ başlarına gitme mecburiyetinde bırakılırken düşünülmesi gerek ihtiyaçlar maalesef ’ki görmezden gelinmiş.

Beykent’e son günlerde yapılan yatırımlar gerçekten de takdire şayan. Fakat insanların ihtiyaçlarına cevap verecek durumda değil. Beykent 1,2,3,4,5, şimdide 6 . için kollar sıvandı. İnanılmaz derecede hızlı bir şekilde büyümeye başladı. insanların mağduriyetleri var ve bu mağduriyetler hiçte küçümsenmeyecek boyutta. Kısaca söz etmek gerekirse, bölgede sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi için acilen bir devlet hastanesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanı sıra marketlere, fırınlara ihtiyaç var. Bölgedeki vatandaşlar İlkel çağda kalmış gibi ekmekleri marketin uzakta olmasından dolayı apartman dairelerinden satın alıyor. Alışveriş merkezi, dükkân pazaryeri gibi yerlere  daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Sorunlar  tabi ki bunlarla sınırlı değil. Ulaşım istenilen düzeyde değil.

Vatandaşlar özellikle tramvayın Beykent’e de gelmesi konusunda hem fikir Merkezden Beykent’te 1 saat 10 dk’da gidiyorsun. Kışın bu süre daha da uzarken ulaşım ise adeta isyan ettiriyor. Beykent yokuşundan başka Beykent’e çıkacak yol yok !!! Acilen Beykent’e çıkacak yollar açılması gerekmektedir. En büyük çilelerden biri ise otobüs kart dolum yerlerinin yetersiz olması vatandaşla şoför her daim bu konu nedeni ile tartışmakta. Gençlerin yaşlıların zaman geçirecek yerleri yok bu durum ise evler de aile içi huzursuzluğa yol açıyor. Yani kısaca işin özeti sadece taş duvar yapmakla ev yapmış olunmuyor yapılan yerlerin ihtiyacını karşılayacak hizmetlere de ihtiyaç vardır. Vatandaşların dediği gibi bir Karataş kadar olamıyor muyuz?