“Onların mallarından bir sadaka al ki,
onunla kendilerini (günahlardan) temizleyesin ve onları arındırasın.”
(Tevbe Suresi, 103)
Kâ"b b. Ucre diyor ki:
“Allah Resûlü (sav) bana şöyle buyurdu:
"Sadaka/zekât vermek, suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları yok eder…"”
(T614 Tirmizî, Cum"a, 79; İM4210 İbn Mâce, Zühd, 22)
Birisi:
“Ben tok olayım da, başkası açlığından ölürse ölsün, bana ne!”
Âlem-i insaniyeti zelzelelere maruz bırakmakla
yıkılmaya yaklaştıran birinci kelimeyi sildiren ancak zekâttır.
Heyet-i içtimaiyenin -sosyal yapının-
hayatını koruyan intizamın en büyük şartı,
insanların – toplumsal- tabakaları arasında boşluk kalmamasıdır.”
-Yani, kominizim ve faşizim gibi bütün mataryalist, sömürü düzenlerinin
İnsan sınıfları arasında oluşturduğu korkunç,
boşluk, uzaklık, kast sistemleri…-
“Havas –seçkin- kısmı avamdan, zengin kısmı fukaradan
hatt-ı muvasalayı -ilgi ve iletişim bağını-
kesecek derecede uzaklaşmamaları lâzımdır.
Bu tabakalar arasında muvasalayı
-ilgiyi ve duyguyu- temin eden zekât ve muavenettir- yardımlaşmadır-.
Hülâsa,
tabakalar arasında musalâhanın– barış ve hoşgörünün-
temini ve münasebetin –alakanın- tesisi,
ancak ve ancak erkân-ı İslâmiyeden olan zekât ve zekâtın yavruları
olan sadaka ve teberruatın,
– hibe, bağış, hediye, adak, fitre, ikram, kısaca hayra dair herşey-
heyet-i içtimaiyece
yüksek bir düstur ittihaz edilmesiyle olur.
-Yani, toplumsal düzenin içinde sağlam bir nizam
ve kaide olarak, örf ve adetlerle ihyası, yaşanmasıyle olur-
İkincisi:
“Sen zahmetler içinde boğul ki,
ben nimetler ve lezzetler içinde rahat edeyim...”
Nev-i beşeri umumî felâketlere sürükleyen
ve Bolşevikliğe- köminizne- faşizme v.s-
sevk edip -insanlığın - terakkiyatı, - huzuru- asayişi mahveden
ikinci kelimeyi kökünden kesip atan, hurmet-i riba’
–faizi faiz lobilerinin bütün leğal -sömürü- veya illeğal işlerinin
her türlü meşru olmayan, silah, uyuşturucu, organ, insan, para, v.s kaçakçılıklarının haram kılınıp yasaklanması- dır.
(İşârâtü'l-İ'câz)
Bir Yorum Bırakın