ALLAH'IN AF VE BAĞIŞLAMASININ COŞMASI!..
"Şaban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle,
gündüzü de oruçlu olarak geçirin.
O gece Güneş battıktan sonra
Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
'İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım.
Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.'
Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."
(İbni Mâce, İkame, 191)
Berat Gecesi'nin Beş Ayrı Özelliği
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlahi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimiz (ﷺ)'e tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah (ﷺ)
Şaban'ın on üçüncü gecesi
ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi.
On dördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi.
On beşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi.
Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka...
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da
bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.
(bk. Hak Dini Kur'an Dili, 5/4295)
Berat Gecesi
beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır.
Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen,
gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle
Cenab-ı Hakk'a iletip isteklerini ondan talep eden
ve belalardan ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır.
Buna karşılık,
her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar bedbahttır.
"Muhakkak ki, Allah Azze ve Celle
Şaban'ın on beşinci gecesinde rahmetiyle yetişip her şeyi kuşatır.
Bütün mahlukatına mağfiret eder.
Yalnızca müşrikler ve kalpleri düşmanlık hissiyle dolu olup
insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna."
"Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur,
ancak kâhin, sihirbaz yahut çok kin güden
veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten
yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna."
(Tergîb ve't-Terhib, 2/118)
"Allah Teâlâ Şâban'ın on beşinci gecesi tecelli eder
ve ana-babasına asi olanlarla
Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."
(İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38)
Peygamber Efendimiz (ﷺ) özellikle Şaban ayına özel bir özen gösterir,
başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve ahiret işlerine yönelirdi.
Bu ayın çoğu günlerini oruçlu geçirirken,
geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi.
Bir Berat Gecesi'nde uyanıp da Resulullah aleyhissalâtü vesselamı
yanında bulamayan Hz. Aişe (ra) kalkarak Efendimizi aramaya başladı.
Sonunda Peygamberimizi Cennetü'l-Bakî mezarlığında
başını semaya kaldırmış halde buldu.
Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselam
mübarek hanımına Berat Gecesi'nin faziletini şöyle anlattı:
"Muhakkak ki, Allah Teâlâ Şâban'ın on beşinci gecesinde
dünya semasına rahmetiyle tecelli eder
ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder."
(Tirmizî, Savm:39)
İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise,
Berat Kandili'nde yirmi bindir.
Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kuran harfine on sevap veriliyorsa,
bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.
Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allah'ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım,
senden yine sana iltica ederim.
Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen kendini sena ettiğin gibi yücesin."
(Tergib ve't-Terhîb, 2/119, 120)
Bir Yorum Bırakın