• Anasayfa /
  • /
  • Kuran-ı Kerim’de Mutluluk Reçetesi DR. Abdulcabbar Boran

Kuran-ı Kerim’de Mutluluk Reçetesi DR. Abdulcabbar Boran

Kuran-ı Kerim’de Mutluluk Reçetesi DR. Abdulcabbar Boran
15 Mart 2024 10:48

Bilmelisiniz ki Allah tarafından çok seviliyorsunuz. Beklemediğiniz, ümit etmediğiniz kadar çok seviliyorsunuz. Ve Allah’ın sizden istediği tek bir şey var; mutluluğunuz.

DR. ABDULCABBAR BORAN Yaptığı açıklama da İnsanlar vardır, hep Allah’tan korkutmakla meşguldürler. Hâlbuki Allah ile ilişkiler bir sevgi dizaynı üzerine kurulmuştur. Allahû Tealâ sevilen bir Allah olmak istiyor, korkulan bir Allah olmak istemiyor. Seven sevdiğine koşar ama korkan korktuğundan kaçar. Allah’a doğru koşmalısınız. Her güzel şeyi O’nunla yaşamalısınız.

İslâm’ın temeli sevgidir. Din bütünüyle sevgiden ibarettir. 7 safha ve 4 teslimden oluşan bir dizaynda;
* Önce Allah’tan hoşlanırsınız.
* Sonra O’nu seversiniz.
* Sonra Allah’a âşık olursunuz.
* Sonunda hayran olursunuz.

ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK, SEVDİĞİNE KOŞMAKTIR

Sevginin başlangıç noktası, Allah’a ulaşmayı dilemektir. Allah’a ulaşmayı dilemek, sizdeki ruh emanetini dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaştırmayı dilemektir. Burası İslâm’ın 1. safhasıdır. Her güzel şey bu dilekle başlar.
“Ey Yüce Allah’ım! Ben seni çok seviyorum. Bana emanet olarak verdiğin ruhu, dünya hayatını yaşarken Sana ulaştırmak istiyorum. Sana mutlaka ulaşmak istiyorum. Senin ermiş evliyalarından olmak istiyorum. Ne olur, beni dostlarının arasına kabul et.”

Saadetiniz bu dileğin arkasında programlanmıştır. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse o, cennete imzasını atmıştır, mutlaka kurtuluşa ulaşacaktır. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse Allah mutlaka o kişinin ruhunu Kendisine ulaştıracağını garanti ediyor. Şûrâ-13’te diyor ki: “…Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).”

ALLAH’A ULAŞACAK OLAN NEDİR? İNSANIN RUHUDUR.

Allah’ın en kıymetli mahlûklarısınız. Çünkü Allah’tan size emanet olarak verilen, fizik vücudunuzun içinde bulunan ve tekrar Allah’ın Zat’ına dönmek şerefine sahip olan bir vücut taşıyorsunuz: Ruh. Ne melekler ne cinler ne başka bir mahlûk ruha sahip değil. Sadece insan ruhun sahibidir ve onu mutlaka Allah’a ulaştırmak mecburiyetindedir. Ruhun hayattayken Allah’a ulaşması 12 defa üzerimize farz kılınmıştır.

13/RA’D-21: Ve onlar Allah’ın (ölümden evvel), Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O’na (Allah’a) ulaştırırlar. Ve Rab’lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.

Nebîler Sultanı Peygamber Efendimiz (S.A.V) hadîs-i şerifinde buyuruyor ki: “Kim Allah’a ulaşmaya muhabbet duyarsa, Allah da onu Kendisine ulaştırmaya muhabbet duyar. Kim Allah’a ulaşmayı kerih görürse, Allah da onu Kendisine ulaştırmayı kerih görür.” (K: Sahihi Buhari 12. cilt, hadis no: 2043).

Hep vuslat, vuslat derler. Nedir vuslat? Vuslat, ruhun Allah’a vasıl edilmesi, ulaştırılmasıdır. Tasavvuf kitaplarını incelediğiniz zaman herkesin böyle bir talebinin var olduğunu görüyorsunuz. Talebi olanların da mutlaka Allah’a ulaştıklarını görüyorsunuz. Ne diyor Yunus Emre: “Dervişlik bir dilektir. Dileyene düğün dernektir.” Ne diyor Mevlâna: “Canana ulaşmayı canı gönülden dile.”

ALLAH’A ULAŞMAYI DİLERSEK NE OLUR?

Allah, kalbimizdeki Allah’a ulaşma talebini işitir, görür, bilir. Rahîm esmasıyla üzerimize tecelli eder (Yûsuf-53). Artık Allah’ın manevî yardımlarına ehil bir insanız. Allahû Tealâ, art arda verdiği furkanlarla bizi bir hedefe yöneltir. Gözlerimizdeki hicabı mesture isimli engeli alır, kulaklarımızdaki vakrayı alır (İsrâ-45, 46). Kalbimizdeki idrake mani olan ekinneti alır, kalbe idraki sağlayan ihbat isimli ilahi kompüteri koyar.

Evvelden kör, sağır ve Allah’a göre ölü iken; gören, işiten, idrak eden biri oluruz (En’âm-36). Daha evvel irşad makamını alelâde bir insan olarak görürken artık onu irşad makamı olarak görmeye, sözlerini işitmeye, kalbimize indirip idrak etmeye başlarız (Hacc-54). Allahû Tealâ 7 furkanı verirken günahlarımızı örter (Enfâl-29). Artık sevapları günahlarından fazla olan birisiyiz, 1. kat cennete hak kazanırız.

ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK MUTLULUĞUN ANAHTARIDIR

Allah’a ulaşmayı dileyen kişi ibadetlerini bir büyük zevkle yapmaya başlar. Namaz kılmak bir zevktir. Oruç tuttuğu zaman açlığı hissetmez. Zikir yaptığı zaman gözlerinden yaşlar boşalır. Kalbi mutlulukla doludur. İnsanları mutlu eden davranışları kendisine hedef edinir. Allahû Tealâ, ona mutlaka resûl sevgisi, mürşid sevgisi verir.

Zikirle birlikte Allah katından gelen rahmet nurları kalbinde huşûyu oluşturur. Huşû sahipleri, hacet namazıyla Allah’tan mürşid sorma yetkisinin sahibidir:
“(Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir. Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.” BAKARA-45, 46

Kim Allah’a ulaşmayı dilemişse, huşû sahibiyse, hacet namazı ile Allah ona mutlaka en uygun hüviyette olan mürşidini gösterir. Burası İslâm’ın 2. safhasıdır. Mürşidimize ulaştığımız ana kadar nefsimizin kalbinde sadece afetler (nefret, kin, öfke vb.) vardır ama sevgi yoktur. Mürşidimizin önünde tövbe ettiğimizde nefs tezkiyesi başlar. Biz “Allah” ismini zikrettikçe nefsimiz 7 kademede tezkiye olur. Ruhun Allah’a teslimi, fizik vücudun teslimi, nefsin teslimi yani İslâm’ın 7 safhasını yaşamak, hepsi zikirle mümkündür. Allah’ı ne kadar zikrediyorsunuz, o kadar Allah’ı seviyorsunuz. En çok sevenler, daimî zikrin sahipleridir. Burası aşkın başladığı noktadır. Sizi, başkaları için yaşama hasletine ve sonsuz mutluluklara ulaştırır.

İSLÂM VE MUTLULUK

Kur’ân-ı Kerim bir müjdeler kitabıdır. İslâm bir müjdeler sistemidir. İslâm’ı yaşadığını zanneden ama mutlu olamayan insanlar aslında İslâm’ı yaşamazlar. Çünkü dîn, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bu tarafa geçen 14 asırda, insanları kurtuluşa ulaştıracak olan bütün fonksiyonel uzuvlarından ayrı kılınmıştır. İslâm, İslâm’ın 5 şartına indirgenmiştir. Altını çizerek söyleyelim: Hiç kimse İslâm’ın 5 şartıyla cennete giremez. İslâm’ın 5 şartı hedef değildir, vasıtadır. Hedef, 7 safha 4 teslimden oluşan bir bütündür.

Bütün sahâbe asr-ı saadeti yaşadılar. Hepsi Allah’a ulaşmayı dilediler. Kâinatın en büyük mürşidi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî oldular. Hepsi ruhlarını, fizik vücutlarını, nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim ettiler ve irşada memur ve mezun kılındılar, ihsanla tâbî olunan mürşidler oldular (Tevbe-100). Allahû Tealâ bütün sahâbenin; hazz’ul azîmin (sonsuz, kesintisiz bir mutluluğun), fevz-ül azîmin (mükâfatların en büyüğünün), ecr’ul azîmin (Allah’ın ödeyeceği ücretlerin en büyüğünün) sahibi olduğunu söylüyor. İşte İslâm olmak bu demektir.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, ne duruyorsunuz? Allah’ın sizi ulaştırmak istediği mutluluğa koşun! Kalpten Allah’a ulaşmayı dileyin. Mutluluğa adım atın.

Allah hepinizden razı olsun.

DR. ABDULCABBAR BORAN KİMDİR?

Mardin’de dünyaya geldi. Üniversite eğitimini, Ankara Fen Fakültesi Fizik Lisans Bölümünde tamamladı. Ankara Nükleer Araştırma Merkezi’nde Yüksek Lisans yaparak Fizik Yüksek Mühendisliği unvanı aldı. Louisiana Columbia State Üniversitesi’nde Enerji, Madde ve Hız Kanunları üzerine doktora yaptı. Türkiye Elektrik Kurumu’na bağlı Nükleer Santraller Dairesi’nde 25 yıl Mühendislik, Başmühendislik ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Genç yaşta Allah’a dost olmayı ve Kur’ân-ı Kerim’i inceden inceye bütün esaslarıyla hikmet sahibi bir âlimden öğrenmeyi diledi. 34 yıl boyunca mürşidinden aldığı tasavvuf eğitimi, ona şu kâinatta sahip olunabilecek en güzel ideali sunuyordu: “Başkalarının mutluluğu için yaşamak.” Kitapları, konferansları, televizyon programları ile onbinlerce kişiye, bilabedel Kur’ân-ı Kerim’deki mutluluğu öğretmekte ve yaşatmaktadır.

Tasavvuf sohbetleri, ibrahimlive.com adresinde 9 dilde 3 kıtada yayınlanlanmaktadır.

Bir Yorum Bırakın

Benzer Haberler

Köşe Yazarlarımız

Meltem Etoğlangil

Erzincan altın madeni kazası

Babı Şefkat Nur

“BU DÜNYA’ DA, HUSUSAN UHREVÎ HİZMETLERDE EN MÜHİM BİR ESAS İHLÂS’ TIR!..” (21.lem’a)

Leyla Gevrek

Kendimi Arıyorum

Yusuf Soner Erdem

Beklenen Asgari Ücret

Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe

TÜRKİYE’Yİ ÇEVRELEYEN ABD ÜSLERİ

Tuğba Zehiroğlu

BİTSİN ARTIK

Ziynet Yıldırım

ÖLDÜRMEYECEKSİN

Facebook

Twitter

Anketler

En Çok Beğendiğiniz Haber Sitesi Hangisi?

Anket Sonuçları

Yükleniyor ... Yükleniyor ...