Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO) bir araya gelen STK ve meslek odaları ‘Korkut Küçükcan için Adalet istiyoruz’ çağrısı yaptılar. Akademik Meslek Odaları Birliği adına Aslı Tezel’in yaptığı açıklamada, “Yapılan ilk incelemelerde, cami alanını da kapsayan yerin imar uygulamasının kazadan hemen bir gün sonra yapılarak tapuda tescil edildiği, inşaata ait mimari ve statik projelerin olmadığı, yapı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı olmadığı, yapının imara aykırı olarak yapıldığı, cami inşaatında herhangi bir denetleme ve iş güvenliği hizmeti olmadığı, inşaatta tek bir işçinin bile sigortalı çalışmadığı, iki katlı basit bir yapıda bile kullanılmaması gereken ahşap iskelelerin, böylesine büyük 60 metre yüksekliğinde bir cami inşaatında kullanıldığı, kalıpların uygunsuz yapıldığı, betonarmede ayrışmalar, bozulmalar, aşınmalar olduğu ve çok daha uzun bir liste halinde sıralanabilecek eksiklikler gözlemlenmişti.
Bu ve benzeri eksiklikleri, gerek TMMOB Uzman Heyeti’nin 17 Kasım 2019 tarihli teknik raporu, gerekse de Gaziantep Valiliği’nin 18 Kasım 2019 tarihli basın açıklamasında yer verilen “Kazanın meydana gelmesinin sebebi camide inşaatın olması değil, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamasıdır.” ifadesi de doğrulamaktadır.
Büyük ihmaller ve hatalar zinciri sonucunda meydana gelen felaketin üzerinden tam bir yıl geçti. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen heyetler tarafından gerekli teknik ve adli incelemeler yapıldı. Savcılığın seçtiği Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ nde görevli uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, Korkut Küçükcan’ ın TAM KUSURSUZ olduğu, tüm kusurun Belediye ve İnşaat firması yetkililerinde olduğu belirtilmektedir. Ancak olayın üzerinden bir yıl, son bilirkişi heyet raporunun üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen dava sürecinde hiçbir ilerleme kat edilmemiş olup hala soruşturma aşamasındadır. Olayın soğutulmasına, zamanla unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ağır ihmaller sonucunda gerçekleşen bu felaketin sorumluları hakkında idari ve adli işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını kazaya neden olan sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir” denildi.
Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Çeliktürk ise “21 akademik meslek odası ve 57 STK ile birlikte Korkut Küçükcan için adalet istiyoruz. Olayın üstünden 1 yıl geçmesine rağmen konunun davasının açılmaması bizleri ve vicdanları rahatsız etmektedir. Sosyal medyada bir farkındalık yaratacağız ve bugün akşam saat 20.00’da sosyal medyada Korkut Küçükcan için adalet temalı paylaşımlar yapacağız. Buna da herkesin destek olmasını istiyorum. Gaziantep basın camiasından da bu konuya destek verilmesini ve sesimizi duyurmalarını rica ediyorum. Biz burada bazı açıklamalar yapıyoruz ama bakıyoruz ki bir gün sonrasında tek satır haber yapılmıyor. Gazeteci doğruları ve gerçekleri yazmalıdır. Gaziantep halkı artık uyandı. Acılı Küçükcan ailesine ve meslektaşlarıma yeniden baş sağlığı diliyorum” dedi.
BARO Başkanı Bektaş Şarklı ise “Ortada bir suç varsa şüpheli isimler yargılanır ve suçluysa ceza alır suçsuzsa aklanır. Bu iş bu kadar basittir. Kimsenin cami yapımına itiraz ettiği yok ama kontrolsüzlük ve denetimsizlik, kötü ve eksik malzeme, ihmal ve neticesi ölüm oluyorsa buna herkes itiraz etmelidir. Korkut Küçükcan’ın ölümü ile ilgili devam eden hukuksal sürece ilişkin talebimiz ve takibimiz söz konusudur. Korkut Küçükcan’ın ölümüne ilişkin henüz dava açılmadı. Soruşturma dosyasında bilirkişi raporu var. Buna rağmen yeniden rapor talep ediliyor. Fırat’ın Doğu’sundaki bir kuzudan bahsedilir ya hani hukuk söz konusu olduğunda; işte o kuzu bugün Korkut Küçükcan’dır. Dosyadaki raporda eksik olan nedir ki yeniden bir rapor talep ediliyor? Buradan yetkililere soruyoruz bunu. İddianamenin bir an önce hazırlanması ve davanın açılması gerekiyor. 1 yıldan bu yana süren bir hukuksal süreç ama dava bir türlü açılmıyor. Korkut Küçükcan’ın ailesine bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Kimseyi suçlamak ya da zan altında bırakmak için söylemiyorum ama Türkiye bir hukuk devleti ise bu olayın da suçlusu her kimse bir an önce yargılanmalı. Suçlu ve suçsuz olan ortaya çıkarılmalıdır. Gencecik, umutları ve hayalleri olan bir insanımız hayatını ihmaller neticesinde kaybetti. İlimizin milletvekilleri ve Adalet Bakanı bu konudan rahatsız olmalılar. Biz de davanın açılmasını takip edeceğiz ama bu sesimizi bir şekilde duyurmamız gerekiyor” dedi.