Sedef Hastalığı Ve Sedef Romatizmasına Dikkat

Editör: Teknisyen
Yayın : 21 Ağustos 2024 13:51
Güncelleme : 21 Ağustos 2024 16:00


Toplumda yüzde 1-3 oranında görülen, deride kırmızı, kabarık ve üzeri sedef beyazı kabuklarla kaplı deri bulguları ile tanımlanan sedef hastalığı, bulaşıcı olmamasına rağmen değişik hastalıkları tetikleyebiliyor. SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bünyamin Kısacık ile Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım, sedef hastalığı ve sedef romatizmasını değerlendirdi. Prof. Dr. Kısacık, sedef hastalığının gerçekten çok zor cilt hastalığı olduğunu, vücudun her tarafını etkileyebildiğini belirterek, “Ancak bizim için bu hastalığın farklı tarafı sedef hastalığının romatizmaya neden olabilmesidir. Sedef hastalarında ortalama 5-7 yıl sonrasında sedef romatizması gelişebilir” dedi. Hastaların büyük kısmında önce sedef hastalığı, sonra romatizma gelişirken bir kısmında ise önce romatizma sonra sedef ya da eş zamanlı iki durum bir arada ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kısacık, şöyle konuştu: “Bu hastalık herkeste romatizmaya neden olmuyor. Ancak farklı coğrafyalarda yapılan çalışmalarda sedef hastalarının yaklaşık yüzde 20 kadarında sedef romatizması gelişebildiği anlaşılmıştır. Sedef romatizmasına yatkın sedef hastaları, özellikle saçlı deride sedefi olan hastalar ve tırnaklarında sedef bulgularına rastlanan kişilerdir.” TANI VE TEDAVİSİ Sedef ve romatizma var ise bu hastaların sedef romatizması tanısı aldığını anlatan Prof. Dr. Kısacık, “Bazı kişilerde önce romatizma sonra sedef ortaya çıkmaktadır. Bu teşhiste romatoloji uzmanının tecrübesi önemlidir. Uygun eklem tutulum şekillerine göre tanı konmaktadır” ifadelerini kullandı. Sedef romatizması tedavisinin ekip işi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kısacık, şöyle devam etti: “Bazı hastalarda sedef hastalığı baskınken bazı hastalarda ise romatizma daha baskındır. Bu yüzden dermatoloji ve romatolojinin iş birliği büyük önem taşımaktadır. Hastalar sıklıkla birlikte değerlendirilmekte ve tedaviye ortak karar verilmektedir. Tedavide uluslararası kılavuzların önerdiği yol şu şekilde sıralanabilir: ‘Hastaların hastalığı ve gidişatı konusunda bilgilendirilmesi’, ‘Sedef hastalığına eşlik eden diğer hastalıkların kontrolü’, ‘Kilo kontrolü ve egzersiz’, ‘Sedef romatizmasının tutulum yerine planlanan ilaç tedavisi’. 2000’li yılların başından itibaren ilaç tedavilerinde çok önemli değişiklikler oldu. Biyolojik tedavi dediğimiz çok etkili ilaç tedavileri kullanmaya başladık. Farklı tedavi alternatifleri hem sedef hastalığına hem de sedef romatizmasını çok etkili ve hızlı olarak tedavi edebilmektedir. Sedef ve sedef romatizması hastalarının tüm sorunlarına ekip olarak yaklaşmaya ve en doğru tedaviyi verme çabamıza devam edeceğiz.” SEDEF HASTALIĞI HER YAŞ GRUBUNDA ORTAYA ÇIKABİLİR SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım ise sedef hastalığının çocukluk döneminde daha nadir görülmekle birlikte her yaş grubunda ortaya çıkabildiğine vurgu yaptı. Hastalığın kesin nedeninin henüz bilinmediğini, ancak ortaya çıkmasında hem genetik hem de çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığına işaret eden Doç. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sedef hastalığı görünür lezyonları nedeni ile hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde bozabilmektedir. Yapılan araştırmalar sedef hastalığının hayat kalitesini diyabet (şeker hastalığı), tansiyon ve kalp hastalıklarına kadar yol açabildiğini göstermiştir. Özellikle el, ayak, saçlı deri, genital bölge gibi fonksiyonel öneme sahip bölgelerde görülen deri lezyonları hastaların yaşam kalitesini daha fazla bozabilmektedir. Görünür bölgelerde olan lezyonlar bulaşıcı sanılıp hastalar toplum tarafından damgalanabilmektedir. Bu da zaten daha hassas kişilik yapısına sahip sedef hastalarını psikolojik açıdan daha fazla etkileyebilmektedir. Yani sedef hastalığı strese sebep olmakta, stres de sedef hastalığını tetikleyerek psikolojik hastalıklarla sedef hastalığı arasında çift yönlü bir etkileşim oluşturmaktadır.” SADECE DERİYİ İLGİLENDİRMİYOR Günümüzde sedef hastalığına eşlik edebilen çok sayıda hastalığın tespit edilmesinin aslında sedefin sadece deriyi ilgilendirmekle sınırlı kalmayan sistemik bir hastalık olduğu görüşünü desteklediğinin altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, şunları kaydetti: “Yaygın deri hastalığı olan sedef hastalarında kalp ve damar hastalıkları, kalp krizi, şeker hastalığı gibi sistemik hastalıklara yakalanma riski maalesef daha yüksektir. Sedef hastalığı nadiren ‘Eritrodermik’ ve ‘Püstüler’ formları ile hayati tehlike oluşturabilmektedir. Kesin bir tedavisi bulunmayan sedef hastalığının semptomları, uygun yöntemler ile kontrol altına alınarak, uzun süreli iyilik hali sağlanabilmektedir. Sedef hastalığı tedavisini planlarken cilt hastalıkları uzmanının yanı sıra farklı uzmanlık dallarının bir arada tedaviye karar vermesi tedavi başarısını artırmaktadır. Özellikle sedef hastalarında gözlenebilen eklem tutulumu ki buna sedef romatizması (psoriatik artrit) da denilmektedir dermatolog ve romatolog iş birliğini tedavide son derece önemli kılmaktadır.” SEDEF HASTALIĞI İYİLEŞİR Mİ? Sedef hastalarının hekimlerine yönelttiği en merak edilen sorunun “Sedef hastalığım iyileşir mi?” sorusu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, bu sorunun kesin bir yanıtının bulunmadığını ifade etti. “Kesinlikle yanlış diyebileceğimiz yanıtlar arasında ‘yaşam boyunca devam eder’ ve ‘verdiğim tedavi ile yüzde 100 iyileşir’ değerlendirmelerinin bulunduğunu bildiren Doç. Dr. Yıldırım, hastalık seyrinin hastadan hastaya değişkenlik gösterdiğini belirtti. Doç. Dr. Yıldırım, “Kimi hastada sedef hastalığı tamamen kaybolabilmekte, kimi hastada ise ara ara alevlenme ara ara iyileşme dönemleri ile seyredebilmektedir” uyarısında bulundu. SEDEF HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? Sedef hastalığı tedavisine karar verirken hastalığın şiddeti ve sedefin hasta yaşam kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesinin son derece önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı: “Genellikle vücudun yüzde 10’undan daha azında lezyonlar bulunmakta ise krem tedavileri uygulanmaktadır. Ancak hastanın yaşam kalitesini etkileyen el, ayak, genital bölgelerinde lezyon var ise veya krem tedavileri ile hiç düzelme sağlanamamışsa hastalarda krem tedavisinin yanı sıra sistemik tedavi olarak adlandırdığımız ilaçlar ve iğneler tedavide kullanılabilmektedir. 2000’li yılların başında geliştirilen biyolojik tedavi olarak adlandırdığımız ilaçlar ile son zamanlarda sedef hastalığı daha az yan etki ile daha etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Tabi tedavi planı yapılırken hasta ile her hastaya göre farklı şekilde tedavi planı belirlenmektedir. Yine tedavi planlanırken daha önce de belirttiğim gibi eklem tutulumunun romatoloji uzmanı birlikte değerlendirilmesi son derece önemlidir.” SEDEF HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN KONULAR Doç. Dr. Yıldırım, sedef hastalarının tansiyon, kalp hastalıkları ve şeker hastalığına daha yatkın olmaları nedeni ile beslenmelerine dikkat etmelerinin çok önemli olduğunu söyledi. Hastaların kesinlikle yememesi gereken bir besin olmamakla birlikte sağlıklı beslenmelerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, uyarılarını şöyle sıraladı: “Aşırı kilo alımından kaçınmaları gerekmektedir. Kilo artışı sedef hastalığını şiddetlendirebildiği gibi sedef hastaları kilo almaya daha yatkındır. Bu nedenle fast food, karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden hastaların kaçınması gerekmektedir. Alkol ve sigara kullanımı sedef hastalığını şiddetlendirmektedir. Bazı ilaçlar sedef hastalığını şiddetlendirebildiği için ilaç kullanımına son derece dikkat edilmelidir. Sedef hastalığını tetiklediği düşünülen ilaçlar arasında sistemik alınan kortizon, lityum, bazı tansiyon ilaçları, mantar tedavisinde kullanılan ilaçlar ve aspirin bulunmaktadır. Beta hemolitik streptokok enfeksiyonları gibi bazı enfeksiyonlar hastalığı şiddetlendirmekte veya tetikleyebilmektedir. Bu nedenle el yıkama gibi genel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.”

Bir Yorum Bırakın

Popüler Yazılar

Nöbetçi Eczaneler

5 Aralık 2025 Cuma Günü Nöbetçi Eczaneler

TAKIMLAR O G B M A Y AV P
Galatasaray 32 26 5 1 82 31 51 83
Fenarbahçe 32 23 6 3 80 32 48 75
Samsunspor 33 17 6 10 50 38 12 57
Beşiktaş 32 15 10 7 49 32 17 55
Başakşehir 32 15 6 11 54 45 9 51
Eyüpspor 33 14 8 11 49 41 8 50
Göztepe 32 12 10 10 53 40 13 46
Trabzonspor 32 12 10 10 53 40 13 46
Kasımpaşa 32 10 13 9 54 56 -2 43
Konyaspor 33 12 7 14 41 45 -4 43
Antalyaspor 32 12 7 13 35 55 -20 43
Gaziantep FK 32 12 6 14 41 45 -4 42
Kayserispor 32 10 11 11 40 50 -10 41
Rizespor 32 12 4 16 38 50 -12 40
Alanyaspor 32 9 8 15 37 48 -11 35
Sivasspor 33 9 7 17 44 57 -13 34
Bodrum FK 32 9 7 16 24 37 -13 34
Hatayspor 32 4 7 21 35 66 -31 19
Adana Demir 32 2 4 26 28 79 -51 -2
TAKIMLAR O G B M A Y AV P
Kocaelispor 37 20 9 8 64 40 24 69
Gençlerbirliği 37 18 11 8 52 34 18 65
F. Karagümrük 37 18 9 10 53 35 18 63
İstanbulspor 37 19 4 14 64 38 26 61
Erzurumspor FK 37 18 7 12 52 31 21 61
Bandırmaspor 37 16 13 8 50 44 6 61
Iğdır F.K 37 16 10 11 56 31 25 58
Boluspor 37 16 10 11 59 40 19 58
Amed Sportif F. 37 14 15 8 43 33 10 57
Çorum Fk 37 14 12 11 49 42 7 54
Ümraniyespor 37 14 11 12 48 41 7 53
Erokspor 37 13 13 11 53 48 5 52
A. Keçiörengücü 37 14 9 14 59 49 10 51
Pendikspor 37 13 9 15 44 49 -5 48
Sakaryaspor 37 12 12 13 46 54 -8 48
Ankaragücü 37 13 6 18 47 48 -1 45
Manisa FK 37 13 6 18 49 52 -3 45
Şanlıurfaspor 37 11 7 19 45 54 -9 40